Uyarı: Beklenen en güzel yazı, henüz yazmadığımdır. Klişelerden kendine yakışanı seç delikanlı. Her zaman yenisi gelecek, senin özenerek geliştirdiğin ne varsa, birileri klişeleştirecek. Hem de ne gurur. Bununla mutlu olan arkadaşlara selam olsun. İyi halt ediyoruz. Neden dersen, şöyle anlatayım. Bir kaç gündür kahve aldığım bir cafe’de bugün bir başgann neye dikkatimi çekti?
devamı
Uyarı: Yalnızca kendini değiştirebilirsin. Geçen akşam 120 TL verip bir kitap aldım. Her zaman olmuyor. Dile kolay 30 Büyük Britanya Pound’ı kolay kazanılmıyor. Yani bir İngiliz’in saatlik en düşük ücreti olan 6.5 Pound’ın beş katı. En basit işte harcanan beş saat karşılığında alınabilecek eser. Bir kitap…
devamı
Uyarı: Sen nasıl istersen, ya da ne ekersen onu biçersin Elma seni sevmese mesela, ne kaybeder elmalığından? Hiç bir şey kaybetmez. Tam da bu nedenle, insanları sıralayan tariflerin, lafların hepsi yapana geri döner. Karma diye değil. Bahsettiklerin insan olduğu için. Yani düşünebilen, senin anlattıkların ile kendisini karşılaştıran, değerlendiren, ‘dostum çok yanlış anlamışsın’, diyebilecek olup da belki her zaman fırsatı olmayan, insan yani onlar da. Kadın özeline inince, bu da bura gibi erkek perspektifli anlatılarda, onu yabancılaştırıyor.
devamı
Uyarı: PG13 Umarak başladığımız neler var hayatta. Bir devamlılık peşindeyiz… Bir sonraki an, bu andan bir şeyler versin. Bunu öğrenmişiz. Balık olsaydık, tamam her şeyi bilirdik belki, fakat beklentilerimizde böyle bir süreklilik de olmayabilirdi. Zaman algıları bizimki gibi değil, diye bir genel anlayış var, karikatürlerden öğrendiğim. Belki o da doğruluğunu ıskaladığımız bilgilerdendir.
devamı
Uyarı: What’s love got to do with it? Belki de o sensin. Hangisi dersen şarkıdaki işte. Sor kendine kim izliyor seni. Söylemek zorundayım ki, olasılıkla o da benim. Yani tanıdığım en kolay insan değilsin fakat işte birisi varsa hani… söylemeliyim, o benim.
devamı