Hiç derin bir yaran oldu mu? Hani donmuş tereyağı keserken birden bıçak fırlar kemiğe kadar girer. Çektiğin acıyı düşünsene. Bir de kolun bacağın koptuğunu düşün. Çekeceğin acıyı ve hayata eskisi gibi devam etmenin ne kadar imkansız olacağını düşün. İşte bu durumun bir de duygusal versiyonu var. Anlatıyorum takip et…
Yıllarını verdiğin, hiç bitmeyeceğini sandığın, aslında alternatif bir hayat planı asla yapmadığın, artık senin kolun bacağın olmuş evliliğin ya da ilişkinin bittiğini düşün. Çektiğin acı kolun bacağının kopması ile karşılaştırılacak seviyede olacak hatta sendeki etkileri belki daha uzun vadeli olacaktır. Bu kadar acı çeken bir insan bünyesi de doğal olarak yeniden acı çekmemek için kendine has bir bağışıklık sistemi, tedbirler bütünü geliştirecektir. İşte herkesin kendine özgü geliştirdiği bu bağışıklık sistemine YARALANMIŞLIK SENDROMU adı verilir.
Yaralanmışlık sendromunun çok farklı semptomları olabilir ancak gördüğüm kadarı ile genel olarak iki temel eğilim mevcut;
1. Tip Kabuk Yapan: İlk örnekte yaralanan insan içine kapanır. Sosyallikten uzaklaşır, insanlarla tanışmaktan, ilişki kurmaktan kaçar. Çok çok seçici olmuştur artık. İlişki kurmaya niyetlense dahi karşısındaki insanı türlü türlü sınavlardan geçirir, işleri yavaştan alır. Aslında temel motivasyon EMİN olma gereksinimidir. Birine kendini açmadan önce üzülmeyeceğinden emin olmak ister. Haklıdır da. Ancak çoğu zaman da aşırı korumacı ve garantici davrandığı için aslında yaşayabileceği bir sürü keyifli zamanı kaçırmaktadır.
2. Tip B Planı Yapan: Diğer örnekte ise yaralanan insan içe kapanmaz aksine daha fazla interaksiyona girmeye çalışır. Sanki boş durduğunda hayatı kaçırıyormuş gibi hisseder. Çoğunlukla ilişki kurmaz, kurarsa da kendini veremez. Hep bir B Planı vardır. İlişkide daha ziyade ‘Bi arkadaşa bakıp çıkıcam’ modundadır. Ancak HIZLI yaşamaktan yorulup sıkıldığında ciddi bir ilişki kurmaya niyetlenir ama her halükarda ihtiyatlıdır.
Bu arada artık her iki tip için daha zor olsa da AŞIK olduklarında bu söylediklerimin hepsi geçerliliğini yitirir :) AŞK bir hastalık durumudur, o hastalık bu sendromu döver, çivi çiviyi söker :)
Yıllarca sürmüş, hayatının bir parçası haline gelmiş bir ilişkinin bitmesi muazzam bir travmadır. Etkileri belki yıllarca sürer ancak nasıl kolun bacağın koptuğunda aynı şekilde yaşama şansın yoksa bir ilişki bittikten sonra da mutlu yaşayabileceğin bir hayat formatı bulman gerekir. Eskiye takılıp kalmamak, YENİ SEN’in mutlu olabileceği bir yoldan yürümek gerekir.
YARALANMIŞLIK SENDROMU‘nu içine kapanık da geçirsen, daha aktif biri haline de gelsen ödün vermemen gereken 2 prensibin olmalıdır. Birincisi her zaman söylediğim gibi ‘Nasıl mutluysan öyle yaşaman’ (çünkü hayat mutsuz olmak için çok kısa). İkincisi ise ‘Emin olmadıkça veya öyle hissetmedikçe sözler vermemen’. Ancak bu şekilde vicdanın rahat, yaralarınla barışık bir şekilde hayattan keyif alarak yaşayabilirsin. STOP
Basgann’a sor! Biz cevaplayalım…
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com
Hayat defteri ! Yaralanmışlık sendromu
47
-
Başgann’ım aslanım, Senelerdir peşinde olduğun bir kadın var ya da bir şekilde
-
Geçen gün konserdeyiz; David Stanborn dinliyoruz. Adam gelmiş yetmiş yaşına ama