dısclaımer ! Boş ver sen, hoş gör gelsin, aldırma

Uyarı: Sana kolay, başkalarına zor, başkasına kolay, sana zor
 
Ne zaman mevzu gönül işine gelse… Orada karışıyoruz. Anlayanlar var eminim de, çok karıştırmadıkları için sanırım. Hayır sen istiyorsun ki, o da sevsin seni. Üstüne, senin istediğin gibi de olsun, sana benzesin, yormasın, farklı olmasın… Emin misin sen onu sevdiğine?

 
Hani bir his var ya. İşte o aradığında, yani seni düşündüğünde böyle bir hareket gelir dünya şenlenir ya… O ne acayip şeydir be dostum. Sonra bir umut var ki… Hani seni ayrı bir yere koymuş, da seni senin onu düşündüğün gibi düşünmüş falan… Fairy tale dediğini insanlar yazıyor başgann, anla artık.
 
Diyelim ki, bir cafe’de barista olarak çalışıyorsun. Şahsen en sevdiğim işlerden birisi. İnsanlara kahve yapıyorsun, basitçe. Alıyorlar kahvelerini kahveden koyu olmasın bir muhabbete başlayıp, saçma sapan konular hakkında konuşuyorlar, falan filan. Uyandırıcı bir etkisi olduğu için genelde bu içeceğin, sohbetle de iyi gidiyor. Konular çok sıkıcı olduğunda bile bir yudum alırsın, oh mis.
 
Ne var ki kahve bile artık eskisi gibi masum değil. Kahvenin insandan insana değişen etkileri de tüketim nedenleri de genlere bağlıymış. Nisan’da popüler bir haberdi. Unuttuk sandın, değil mi? Hayır dostum, başgann’lar hatırlar.
 
Fil dedin de aklıma geldi. Üzerinde fil olan tşörtlere zaafım olduğuna ikna oldum. Bir nedeni de yok. Kızların kendilerine bahane olarak uydurdukları zaaflara atfolsun. Aşk dediğin yeri gelince unutmaktır nitekim. Çünkü o nehir aktı gitti, Ganj oldu Ganj! Artık yeni şeyler hayal etmek istiyorsan, bırak geçmişteki hayaletleri. Sana diyorum da ben bile zorlanıyorum bunda. Ne gerekiyor dersen… Hadi yine iyisin, diyeceğim başgann’ın ifadesiyle. Geliyor en güzelinden.
 
Öncelikle iyisinden kahve çekirdekleri bulacaksın. Yani kendine uğraşmayı sevdiğin, yaptıkça eğlendiğin bir iş. Tamam her iş, bir yerde bayıyor gibi oluyor, bu konuda daha bir elli sene araştırmalar yapıp, iş tanımlarının insana göre belirleneceği var. O kadar bekleyemeyeceğin için, yapacak bir şey yok. Malum kahve çekirdekleri de sonuçta birbirine benziyor. İster Sumatra olsun, isterse Brezilya. Tatları farklı biraz, fakat orada kavurma konusuna dikkat edeceksin. Nasıl ki kahveyi çok kavurursan hiç de içilesi olmaz. Geçmişe de sürekli dön de dön, için bayılmıyor mu hiç. Aynı kahve çekirdeklerini kullanarak kaç fincan kahve yapabilirsin? Daha ikincisinde müşterilerin kaçar benden söylemesi. Böyle barista mı olur! Olmaz işte. İleri daima ileri. Sonra, her kahve bir değil. Aynı kahve çekirdeğinden yerine göre Türk kahvesi oluyor, makiyato (yerine göre Japonca bile olabilir) oluyor, latte oluyor, kapuçino oluyor. Neler neler oluyor. En güzel şey şu dünyada çeşitlilik azizim sen…
 
Gideri olmayan yazılar 19, Istanbul, rs
 
Basgann’a sor! Biz cevaplayalım…
 
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com