Biliyorsun ki, müzik konusuna ayrı bir önem veriyoruz ve sana farklı türler konusunda bilgi vermek istiyoruz. Amacımız; tamamen senin kendi müzik tarzını oluşmadan önce farklı müzik türleri hakkında bir fikir sahibi olman. Sonuçta, zevkler ve renkler tartışılmaz ama her zevkinde farklı yönlerini yaşamış olman gerekir Başgann! Hayatta, her şeyi denemelisin ki, ne iyi ne kötü, ne sana uygun, ne sana uygun değil öğrenmelisin. Fazla klişe oldu galiba am bu durum gerçekten böyle. Her neyse, bu kadar felsefe yeter. Bugünün konusu, gelmiş geçmiş en iyi country müzik eserleri yani yanık sesler ve gitarlar…
He Stopped Loving Her Today – George Jones (1980)
Başgann, bu şarkı uzaklara giden bir kadın için yazılmış. Arkada kalan erkeğin aşkı hiçbir zaman bitmemiştir, ta ki ölene kadar. Kısacası, sonsuz aşkı anlatır. İlla ki vardır, senin içinde böyle bir kadın biliyoruz. Neyse, fazla kafana takma yoluna devam et, bro. Jones bu şarkıyı yazarken yapımcısına; “bu şarkıdan hiç bir şey” olmaz demiştir ama işin sonunda şarkı bir hit olmuştur. Jones’un kariyerindeki en önemli şarkılardan birisi olmasının ise nedeni uzun süreli madde bağımlılığı sonrası çıkış yakalamasıdır.
He stopped loving her today
They placed a wreath upon his door
And soon they’ll carry him away
He stopped loving her today.
Crazy – Patsy Cline (1961)
Bu şarkı Willie Nelson tarafından yazılmıştır. Willie Nelson çok büyük sıkıntılar geçirdiği dönemi bu şarkıyı yazdıktan sonra atlatmış; Pasty Cline ise Dünya üzerinde 1 numaralı country müzik şarkısının sahibi olup adını listelere yazmıştır. Bu arada şarkının asıl adı Crazy değil ama değiştiriliyor. Asıl adı mı? Stupid (Aptal)… Şarkının kaydından iki hafta önce Cline bir kaza yapıyor. Kaburgalarını incittiği için şarkının ilk kayıtlarında üst notalardaki vokallerde Cline’nın sesi yoktur. İki hafta sonra kayıt Cline’nın sesi ile yeniden çekiliyor. Oldu ya eski bir albüme rastladın dikkat edersin. Son olarak, şarkı Amerika’daki tüm müzik kutuları üzerinde en çok dinlenen şarkı olarak kabul ediliyor.
Crazy
I’m crazy for feeling so lonely
I’m crazy
Crazy for feeling so blue
Mama Tried – Merle Haggard (1968)
Haggard bu şarkıyı San Quentin hapishanesinde hırsızlık suçundan ötürü yatarken yazıyor. Zaten şarkının sözlerinde annesinin babasının ölümünden sonra, onun için çok çabaladığını ama onun annesinin çabalarını reddettiğini anlatmaktadır. Yani Başgann! Ağır bir şarkıdır ve gerçeklikleri içerir. Bir erkeğin kendisi ve yaptıkları ile ilgili iç savaşını temsil eder. Şarkıdan çıkarılacak ders mi nedir? Annenin sözünü dinleyeceksin Başgann!
I turned twenty-one in prison doing life without parole.
No-one could steer me right but Mama tried, Mama tried,
Mama tried to raise me better, but her pleading, I denied.
That leaves only me to blame ’cause Mama tried.
Stand By Your Man – Tammy Wynette (1968)
Tammy Wynette bu şarkıyı 1968 yılında yapımcısı Billy Sherill ile birlikte yazıp, kaydediyor. Şarkıyı yazması onun için sadece 15 dakikasını alıyor. Ama şarkının sözleri nedeni ile o kadar çok eleştiriliyor ki, kendi deyimine göre ömür boyu kendisini savunmak zorunda kalıyor. Şarkı kadınların erkeklerine sadık olması gerektiğini ve destek olmaları gerektiğini anlatıyor. Ve kötü zamanlarda kadınları erkeğin yanında olması gerektiğini vurguluyor. Sonuç mu, biz erkekler bu şarkıyı desteklerken, feministler çok büyük tepkiler gösteriyorlar.
When nights are cold and lonely.
Stand by your man, and show the world you love him
Keep giving all the love you can.
Stand by your man.
Mamas Don’t Let Your Babies Grow Up to be Cowboys – Waylon Jennings and Willie Nelson (1978)
Ed ve Patsy Bruce tarafından yazılmış ve 1978 yılında Waylon Jennings ve Willie Nelson tarafından seslendirilerek gelmiş geçmiş en iyi country şarkıları arasında yer almış bir şarkıdır. Ed Bruce aslında bu şarkıyı, “Mamas don’t let your babies grow up to be guitar players” olarak yazmıştır. Sebebi ise, hayalini kurduğu şekilde rahat bir yaşam sürdürememesidir ve bir guitarist olmasıdır. Yani, kendi otobiyografisini aslında şarkıya yansıtmaktadır. Ve işin aslı şarkı bildiğin sıkıcıdır. Peki, nasıl hit olur. Ve kadın şarkıya dokunur, sözleri değiştirir. Gitarist gider, kovboy gelir. Ve şarkı hit olur. Çıkarılacak ders mi? Her başarılı erkeğin arkasında başarılı bir kadın vardır.
Mamas, don’t let your babies grow up to be cowboys.
Don’t let ’em pick guitars or drive them old trucks.
Let ’em be doctors and lawyers and such.
Mamas don’t let your babies grow up to be cowboys.
I Walk the Line – Johnny Cash (1957)
Johnny Cash’in en çok beğenilen ve dinlenilen şarkıları arasında yer alan bu şarkı Johnny Cash’in yaşam tarzı ve felsefesi hakkında ipuçları verir. Şarkı ilk eşi olan Vivian’a sadakatini anlatır. Sonuçta, adama turnelerden turnelere koşmaktadır ve eşi sadık olacağını bir şekilde anlatmalıdır. Şarkı bir dönem bir kot markasının televizyon reklamlarında yer almıştır.
I keep a close watch on this heart of mine
I keep my eyes wide open all the time
I keep the ends out for the tie that binds
Because you’re mine, I walk the line
Jolene – Dolly Parton (1973)
Bu şarkı Parton’ın küçük bir hayranından almış olduğu ilham ile yazılmıştır. Küçük hayran mı? Kızıl saçlı, temiz tenli, yeşil gözlü küçük bir kız. Bu hayran bir gün Parton’un gözlerinin içerisine bakıyor ve Parton ona soruyor. İsmin ne bakalım küçük kız? Tahmin etmesi zor değil, küçük kızın adı “Jolene”. Şarkı Dolly’nin ilk solo album denemesi içerisinde yer alıyor ve bir hit olarak listelerde tırmanıyor. İleri ki dönemler içerisinde “the White Stripes” tarafından da yorumlanıyor. Aklında bulunsun!
Jolene, Jolene, Jolene, Jolene
I’m begging of you please don’t take my man
Jolene, Jolene, Jolene, Jolene
Please don’t take him just because you can
You don’t know me – Ray Charles (1962)
Teksaslı bir şarkı yazarı olan Cindy Walker tarafından Eddy Arnold için yazılan bu eser, Ray Charles tarafından kaydedildiğinde Dünya çapında bir hit halini alıyor. Bu şarkı Ray’in “I Can’t Stop Loving You” adlı eserinden sonra hit olan ikinci şarkısı oluyor. Üstüne söylenebilecek fazla bir şey de yok aslında çünkü ray Charles anlatılmaz, yaşanır Başgann! Şarkı ulaşılmaz bir aşkı anlatıyor. Yani platonik bir durum söz konusu… Ben seni sevsem de, sen beni tanımıyorsun.
I watch you walk away beside the lucky guy
Oh you will never know
The one who loves you so
Well you don’t know me
Standing on the Corner (Blue Yodel No. 9) – Jimmie Rodgers (1930)
Jimmie Rodgers tarafından yazılan ve 13 şarkıdan oluşan Blue Yodel şarkılarından 9.su. Bu şarkılar 12-bar blues formatına göre yazılmıştır ve de Rodgers’a özel olan Yodel Nakaratlarını içermektedir. Yodel mi nedir? Sesin en düşük perdeden en yüksek perdeye çok hızlı bir şekilde yani kafa seslere çıkması olayıdır ki bu adam bu işin piridir. Her baba yiğidin harcı değildir. Bu arada 1930’da kaydedilen şarkıda trompette Louis Armstrong, piyanoda da eşi Lil Hardin Armstrong vardır.
Standing on the corner
I didn’t mean no harm
When a big policeman
Grabbed me by the arm
I’m So Lonesome I Could Cry – Hank Williams (1949)
Bildiğin iç parçalayan ve karamsarlığa sürükleyen bir eser… Bu şarkı kimisine göre Williams’ın eşi ile yaşamış olduğu darma dağınık ilişkinin ürünlerinden birisidir, bro. O nedenle içerisinde yine bir aşk, yine bir kadın var. Şarkı da Williams’ın ikincil benliğini de yansıttığı net bir şekilde görülmektedir. İkincil benlik mi? Alter Ego Başgann! Yani Fight Club, Tyler Durden Başgann! Bu da şarkının bazı sözlerindeki şiirsel anlatımlarda açığa çıkmaktadır. Şarkı bayağı eski bir şarkıdır ama günümüze dek country müzik listelerinde en üst sıralarda yer almıştır.
The silence of a falling star
Lights up a purple sky
And as I wonder where you are
I’m so lonesome I could cry
Ring of Fire – Johnny Cash (1963)
Bu şarkıda listemizin Bonus şarkısı olsun dedik, sana bir Johnny Cash daha ekledik. Adam ne de olsa bu işin üstadı, sen de en çok bu şarkıyı biliyorsun zaten. June Carter bu şarkıda Johnny Cash ile olan ilişkisini anlatıyor ve Cash ile birlikte iken bir ateş çemberi içerisinde yer aldığını vurguluyor. Cash bildiğin keş ve inişli çıkışlı, düzensiz bir hayat düzenine sahip. June ve Cash evlenip, boşanıyor ve tekrardan evleniyor gibi bir çok hikaye var. İşte bu şarkıda bu tip durumları yansıtıyor.
I fell into a burning ring of fire,
I went down, down, down and the flames went higher
And it burns, burns, burns,
The ring of fire, the ring of fire.
Evet Başgann! Bir konuda daha seni bilgilendirdik. Her türde müzik konusunda bir bilgiye sahip olman ve her müzik türünü dinlemen açısından çalıştığımızı farketmişsindir. Böylece, seni tam donanımlı bir adam haline getiriyor olacağız. Sen diğer listelere de bir göz at, tekrardan hatırla ve kendini hazırla. Ne olur, ne olmaz karşındaki kadının hangi tür müzikten etkileneceğini bilemezsin. Gerçi sen bu kadar müzik hikayesi ile onu çoktan etkilemelisin…
Hadi bize eywalla…
Basgann’a sor! Biz cevaplayalım…
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com