Başgann ! Yalnızlık güzeldir, bazen kafa dinlemek iyi gelir insana. Biz de bu aralar kaybolan yılların hatırına yalnız kalıp biraz dinlenmek ve dinlemek istiyoruz. Gidenlere selam olsun, ama en güzel gülümsemelerine. Evde kafa dinleme zamanı, o zaman Başgann Radyo’da lounge zamanı. Gülümseyerek dinliyoruz. Gelmiş geçmiş en iyi chill out eserleri ya da lounge eserleri, sen ne demek istersen Başgann!
Lounge Müzik tanımsal olarak, easy listening (rahat dinlenen) kategorisi altında yer alan ve 1950’ler ve 60’larda parlayan bir müzik türü. İçerisinde modern elektronik tınıları, chillout ve hafif tempo etkilerini barındıran bir müzik türü. Bize göre ise, güzel müzik olarak sakinleşmek için dinlenen bir müzik türü. Bu nedenle, seçtiğimiz müziklerimizi biraz ortaya karışık biraz da etkilendiğimiz müzikler haberin olsun!
Massıve Attack – Teardrops
1998 yılında, Massive Attack’ın 3.albümü Mezzanine içerisinde yer alan şarkı, kısa sürede İngiltere müzik listelerinde üst sıralarda yer almış. O zaman için grubun vokallerinden birisi olan Elizabeth Fraser’in yakın arkadaşı olan George Buckley’nin boğularak öldüğü sırada bu şarkıyı kaydettiği söylenmektedir. Yani üzerinde büyük duygular taşıyan bir şarkıdır. Müzik “House”, “Prison Break” gibi TV programlarında tema müziği olarak kullanılmıştır. Şarkının ana ritmi bas ve perküsyon üzerine kurulmuştur ve soprano bir vokalist şarkıyı söylemektedir. Bu zıtlık şarkının gelmiş geçmiş en iyi lounge eserleri arasına girmesini sağlamıştır. Ne alaka değil mi? Massive Attack ve lounge, ama öyle…
Night, night of matter
Black flowers blossom
Fearless on my breath
Black flowers blossom
Fearless on my breath
Teardrop on the fire
Fearless on my
Moby – Why Does My Heart Feel So Bad
1999 yılında Moby’nin 4. albümü Play içerisinde yer alan şarkı Amerikan elektronik müziği eserleri arasında önemli bir yer teşkil etmektedir. Şarkının vokalleri “The Shining Light Gospel Choir” tarafından üstlenilmiştir. Zaten şarkının aslı da 1950 yılında bestelenen bir ilahidir. Müzik, 2001 yapımı bir savaş filmi olan “Kara Şahin Düştü” filminin fragmanında kullanılmıştır. Şarkının tekrarlanan sözleri bir melankoliyi anlatmakta ve yansıtmakta olmasına rağmen şarkının yapısı daha çok chill-out bir eser olarak konumlandırılmasını sağlamıştır.
Why does my heart feel so bad?
Why does my soul feel so bad?
He’ll open doors
He’ll open doors
He’ll open doors
He’ll open doors
Enya – Carıbbean Blue
1991 yılında İrlandalı sanatçı Enya tarafından Shepherd Moons albümü içerisinde piyasaya sürülmüştür. Şarkı hayaller üzerine kurulmuş bir şarkı, daha doğru hayal edilen güzel şeylerin üzerine. Şarkının içerisinde rüzgar tanrıları vardır. Yani onların yunan mitolojisindeki adları; güneyden gelen Afer Ventus ve batıdan, kuzeyden, doğudan gelen Eurus, Boreas, Zephyrus adlı diğer rüzgarlar… Bir çok lounge eseri gibi bu şarkıda Northern Exposure (Kuzey’de bir yer) dizisi dahil bir çok dizi, film vb. yapımda tema müziği olarak kullanılmıştır. Şarkının klibinde ise, Maxfield Parrish’in sanat eserleri kullanılmıştır.
Eurus
Afer Ventus
So the world goes round and round
With all you ever knew
They say the sky high above
Is Caribbean blue
Enıgma – Sadeness
1990 yılında bir Alman müzik projesi olan Enigma tarafından ilk projenin ürünlerinden birisi olarak karşımıza çıkan bir eser. Sadeness kelimesi, “Sade” terimine odaklanır ki bu terim Marquis de Sade’yi hedeflemektedir. O mu kim? Fransız yazarlardan birisi, önemi ise “Sadism” kelimesinin babası olması. Yani dikkatli ol Başgann! “ness” eki ise sadness kelimesinin uzantısındaki ektir. Yani, sade ve sadness kelimeleri birleştirilmiştir. Derin bir anlatım. Şarkının vokallerinde duyduğunuz “Gregorian Chant” yani Katolik kilisesinin ilahilerindendir. Bu ana vokaller üzerine sade kelimesini de vurgulayacak bir kadın sesi eklenerek şarkı piyasaya sürülmüştür. Şarkı 24 ülkede aynı anda müzik listelerinde bir numaraya yerleşmiştir.
Sade, donnes-moi Sade tell me
Sade give me
Procedamus in pace
In nomine Christi, Amen
Shall we proceed in peace
In the name of Christ, Amen
Groove Armada – At the Rıver
1997 yılında, İngiliz grup Groove Armada tarafından single olarak piyasaya sunulmuştur ve daha sonra ikinci albümleri olan Vertigo üzerinde de şarkıya yer verilmiştir. İlk single sadece 500 adet üretilerek piyasaya sürüldüğü için çok değerli bir koleksiyon ürünü olmuştur. Ayrıca, sadece 500 adet sürülmüş olması nedeni ile büyük bir buzz yaratmıştır ve kulaktan kulağa pazarlama konusunun önemli örneklerinden birisini yaratmıştır. Şarkı sintizayzır (synthesizer), bu arada bu kelime TDK’da yok demedi demeyin, üzerine davul ve sürekli tekrarlayan sözler üzerine kurgulanmıştır. Çeşitli markaların reklam müziği ve bazı filmlerde tema müziği olarak kullanılmıştır.
If you’re fond of sand dunes and salty air,
Quaint little villages here and there.
If you’re fond of sand dunes
If you’re fond of sand dunes
If you’re fond of sand dunes
If you’re fond of sand dunes
Jakatta – Amerıcan Dream
2000 yılında, house music Dünya’sının tanınmış ismi İngiliz DJ Dave Lee tarafından dinleyicilerin beğenisine sunulmuştur. Evet David Lee, yani Jakatta, yani Doug Willis, Raw Essence, Prospect Park ve daha bir çok ismiyle…Şarkının bir çok farklı bölümü bir çok DJ tarafından kullanılarak farklı eserler içerisinde kullanılmıştır. Bunlardan bir tanesi “Amerikan Güzeli (Amerikan Beauty)” filminin tema müziği içerisinde kullanılan bölümüdür. Şarkı İngiltere’de çeşitli listelerde ilk 3 içerisinde yer almış ve tüm Dünya’ya yayılmıştır. Şarkıyı dinlediğinde, içerisinde yer aldığı bir çok filmden ötürü kulağının şarkıya aşina olduğunu keşfedeceksin.
You bring new meaning to the word delicious
You put me in overdrive
I like in when you do it like
Kıngs of Convenıence – I Don’t Know What I Can Save You From
2001 yılında, Kings of Convenience’ın kendi adını taşıyan albümü içerisinde karşımıza çıkan bir şarkıdır. Şarkı melodisi itibari ile dinleyenleri aşk içerisine iten bir şarkıdır. Basit bir gitar ritmi üzerine oturtulmuş bir şarkı olmakla beraber, şarkının zaten sahipleri olan Norveçli Başgann’lar folk müzik üzerine çalışan Erlend Oye ve Eirik Glambek Boe. Unutmadan! Şarkıya Röyksopp’de bir dokunuşta bulunmuş ve Dünya piyasasına bir de güzel bir remix koymuştur. Ne de olsa iki grup da Norveçli.
I asked you to come over, and within half an hour,
you were at my door.
I had never really known you,
but I realized that the one you were before,
had changed into somebody for whom
I wouldn’t mind to put the kettle on.
Lemon Jelly – Space Walk
2002 yılında Lemon Jelly, Lost Horizons adlı albümünün ikinci şarkısı olarak dinleyicilere bu şarkıyı sundu. Şarkının en önemli olmasının sebebine gelince Edward Higgins White’ın yani Ed White’ın 1965 yılında yapmış olduğu uzay yürüyüşü sırasındaki kayıtlarını içermektedir. Bu arada bu yürüyüş Amerikan uzay tarihi açısından büyük önem taşır çünkü ikince kez uzaya adım atan Amerikalılar Sovyetler Birliği ile girmiş olduğu uzay yarışında bir adım öne geçer. Unutmadan! Uzay projesinin adı “Gemini 4”. Şarkının duygusal yönü Ed White’ın 1967 yılında Apollo 1’in uçuşunun planlanması sırasında yaşanan bir kazada 3 astronot ile beraber ölmüş olmasından ötürü gelmektedir. Astronotların öldürüldükleri düşünülmektedir.
Zero G’s, I don’t mind
And it looks good to me
Reading you loud and clear
Feel like a million dollars
Roger
You are going to descent
St. Germaın – Sure Thıng
2000 yılı, albüm Tourist… Sahne ismi ile St. Germain gerçek ismi ile Ludovic Navarre, Blues efsanesi John Lee Hooker ile bir araya gelir ve efsane bir eser açığa çıkarır. Hani en iyi blues eserleri listelerinin bir numarası olan Başgann. Unutmadan! 2001 yılında John Lee Hooker aramızdan ayrıldı. Ortaya çıkan eser Caz soloları ile elektronik müziğin bileşimidir. Elektronik bir caz eseri ya da nu caz eseri mi desek bilemedik ama şarkının Dünya’da bir çok radyo üzerinde farklı müzik kanalları üzerinde yer almış olması şarkının ne kadar farklı bir tonda olduğunun kanıtı niteliğinde.
Little Susie had a little too much
And I guess I still ain’t had enough
Even if it kills me
I’ll leave that girl behind me
Well here’s lookin’ at ya baby
‘Til my dyin’ day
The Orb – Lıttle Fluffy Clouds
1990 yılında, İngiliz ambient house gruplarından “The Orb” tarafından dinleyicilere sunulmuş bir şarkı. Ek olarak, şarkı “The Orb’s Adventures Beyond the Ultraworld” adlı albüm içerisinde yer alıyor. Şarkıyı ilginç ve farklı kılan yönü ise, şarkının Levar Burton’un görüntüleri üzerine kurgulanmış olmasıdır. Levar Burton mu kim? Kunta Kinte Başgann! Ya bilmiyordun değil mi? Her neyse, şarkı tüm Dünya üzerindeki en iyi 500 eser arasında yer alıyor. Birçok müzik otoritesi arasında da Dünya’nın en iyileri arasında olması konusunda fikir birliği var. Yani, hak ediyor.
And when it would rain it would all turn, it, they were beautiful
The most beautiful skies as a matter of fact
The sunsets were purple and red and yellow and on fire
And the clouds would catch the colors everywhere
That’s neat, ’cause I used to look at them all the time when I was little
You don’t see that
Ambient house, trip hop, nu jazz, electronic music hepsini kapsadık mı ne oldu. İşte chill out bu kafa oluyor Başgann! Chill zaten argoda sakinleşmek anlamına geliyor. Sen de takıl rahat rahat uzan sakinleş ve dinginleş. Gerçi bazı şarkılarımız malum elektronik müziğin öncülerinden o yüzden, kulaklarını tırmalayabilir ama dinlemekte ve bilmekte fayda var.
Hadi bize eywalla…
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com