Yıllardır birlikte olduğun sevgilin ile ilişkinizi yürütemediniz ve sonucunda aşık olduğun o kişi gitti ve artık yerinde kavak yelleri esiyor. Halbuki her şey ne de güzel başlamıştı değil mi? Onu ilk gördüğün an ayakların yerden kesilmiş, kalbin güm güm güm…Yine mi Ayşe Hatun, ne yapalım seviyoruz işte! Sonrasında ise, yavaş yavaş monotonlaşan ama çok fazla bağlandığın bir ilişki geldi. Sonrasında da hiç beklemediğin bir anda ya da aslında beklediğin ama kabullenmediğin bir anda ayrılık geldi. Nerden mi biliyoruz? Yapma Başgann, kaçın kurasıyız.

Sen şimdi yıkılmış bir şekilde hayata küsmüşsün. Hatta, belki kilo bile vermiş olabilirsin. Arkadaşların, ailen, işin gücün pek de umurunda değil. Ama merak etme, bunu anlatabildiğimize göre gayet normal bir süreçtesin, ama bu süreç böyle yaşanmak zorunda değil. Sana süreci adım adım anlatacak değiliz, sana süreci nasıl kısaltabilirsin onu söyleyeceğiz. Başlıyoruz, adım adım ayrılık sonrası ne yapmalı da süreci kısaltmalı?
 

İlişki bitti, yasını tutmaya başla

Ayrılığın ilk günlerinde herkes klasik bir tepki verir. Bak ne diyoruz, herkes aynı tepkiyi verir. Kırgınlıklar ve sonrasında gelen hüzün. Ona zaten ihtiyacın yoktu, benim suçum ne idi, üzülecek bir şey yok diye haykırdığın dönem. En zor olan anda yalnız kaldığında, bir iki kadeh rakı ya da şarap içtiğinde başlar. İyice üstüne gelir bu ayrılık.
 
Bu durumun etkisini azaltmanın en kolay yöntemi durumu kabullenmenden geçer. Durumu kabullendiğinde gerçek anlamda “matem süreci” başlar. Yani, yas tut ve üzül diyoruz Başgann! Ciddiyiz, aç arabesk listesini veya duygusal müziklerin olduğu herhangi bir listeyi ve dinle. Hatta, bazen abart durumu ve üzül. Ama asla duygularını içine atıp, tehlikeli boyuta taşıma. Unutmadan! Onunla tüm iletişimini kesmelisin, çünkü onunla asla en yakın arkadaş olamayacaksın!
 

Ailen ve Arkadaşlarına Güven

Hiç kimse senin yaşadıklarını anlamayacak Başgann ama yine de senin yanında olmaya çalışıp; seni çok iyi anladıklarını söyleyecekler. Sana kendi ilişkilerini ve ayrılıklarını anlatacaklar. Sen de kabul etmeyeceksin. Haklısın, çünkü her ilişkinin kendine göre dinamikleri vardır.
 
Fakat unutmamalısın ki; çevrendekiler sana destek olmak için yanındalar ve onlar senin iyi olmanı istiyorlar. Sen için yanındalar, yoksa onlar için çok da fifi bir durum. Ve sen bunu biliyorsun. Sen onlara aitsin (bkz. aidiyet). Ailen ve yakın arkadaşların seni en çok dinleyecek kişiler. Onlara inanmasan da onlarla konuş ve onların tecrübelerini öğren. Bu seni rahatlatacaktır. Onlarla dışarı çık, sarhoş ol, eğlen ve gerçek hayatta yanında kimler var keşfet. Onlar seni anlamasalar bile dinleyecekler.
 

İlişkinizdeki Problemleri Keşfet

Kıskanç bir adam mıydın? Çok mu bencil bir kişiliğe sahipsin? Onu hiç dinlemedin mi? Problem neydi? Seninle ilgili neleri yanlış yapmış olabilirsin, bir düşün. Çünkü, bu problemleri keşfetmiş olman sonraki ilişkinin daha sağlam temeller üzerinde ilerlemesine katkıda bulunacak.
 
Tabi ki, kendi iç dünyana odaklanıp, keşfedeceğin problemleri yaşıyor olman yetmeyecek. Bu problemler konusunda neler yapman gerektiğini de düşünmen gerekecek. Yani, çözüm nedir ve kendini nasıl geliştirebilirsin konusuna odaklanmalısın. Yalnız, fazla abartma çünkü bu durumlarda bazen insan kendini fazlaca suçluyor. Herkes sütten çıkmış ak kaşık değil, senin de doğru yaptığın bir ton şey vardı. Onları göz ardı etme.
 

Kendine Zaman Ayır

Ne güzel işte artık bol bol zamanın var ve o zaman her zaman sana altın tabakta sunulmuyor. Bu nedenle, bu zamanı kendin için harcamaya başlamalısın. Spor yap, hobilerine odaklan, fotoğraf çek, müzik dinle, hatta çık sokaklara koşmaya başla. En yakın arkadaşın, sabah karşına çıkan sokak köpekleri olabilir. Onları besle, inan rahatlayacaksın.
 
Uğraştığın konu ya da hobiler ile ilgili sonuçlar almaya başladığında da göreceksin ki onların sana verdiği motivasyon seni çok daha hızlı şekilde bunalımdan çıkaracak. Çünkü, mükemmele yakın bir fotoğrafın varlığı ya da kazandığın kas oranı ölçümlenebilir. Yani, gözle görülebilir ve senin başarın!
 

Eğlen

Hayat devam ediyor, bro. Sana yas tut dedik, kendini mezara göm demedik. Çık dışarı, ye, iç, sıç, dolaş. Konserlere, festivallere katıl. Kaliteli müzik dinle, sesi sonuna kadar aç dans et. Atla git uzaklara, seyahat et. Kimsenin gitmediği alternatif rotalara açıl. Yeni kişilerle tanış. Uzayını genişlet Başgann!
 
Kısacası, kendine ve Dünya’ya karbon monoksit salmayı bırak ve bir katkıda bulun. Bir parti organize et, tüm arkadaşlarını, arkadaşlarının arkadaşlarını çağır. Güzelce eğlen. Yine ve yeniden, yeni kişiler ile tanış. Daha ne diyelim Başgann! Mutluluk rehberini mi verelim sana!
 
Yukarıdaki adımları attıktan sonra yapman gereken son bir şey kalıyor, bro. Artık sal gitsin! Evet çok güzel günler geçirdiniz. Hayatınızı paylaştınız ve bitti. Geçmiş geçmişte kaldı. Artık kendinle ve onunla barış ve ona kızmayı bırak. O sana çok güzel şeyler kattı, sen de ona. Birbirinize bir çok şey öğrettiniz. Ve bu ilişki senin kişiliğine bir katkıda bulundu. Bu nedenle, artık sal onu gitsin, yolu açık olsun. Sen de rahat et, o da rahat etsin. Ona saygı duy. Hem kimbilir belki başka bir yerde, belki başka bir zamanda, yeniden…Unutmadan! “Ex’ten Next” olmaz denilir; yalnız “Büyük Lokma Ye ama Büyük Konuşma” atasözü de gerçektir.
 
Öpüldün…
 
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com