Başgann ! Seni her konuda bir deneyim ve fikir abidesi yapmak istiyoruz. Gerek kadınlardan bilgiler alıyoruz; gerek kendi uğraşlarımız ile ilgili sana bilgiler vermeye çalışıyoruz. Seni donanımlı bir erkek yapmak, sahalara çıktığında doğru şekilde ısınmış şekilde çıkmış olman bizim için çok önemli. Yoksa sakatlanırsın allah korusun kasın masın atar fizik tedavi almak zorunda kalırsın. Şimdi maksadımızı biliyorsun, seni donatmak dedik. O zaman sana yeni bir donanım ve hobiye giriş. Ne mi? Fotoğrafcılık…
Geçen gün bilgisayarımızdaki fotoğraf arşivlerini tarıyoruz, ne kadar çok fotoğraf var. Çeşit çeşit, kendi çektiklerimiz, başkalarının çektikleri, konulu, konusuz birçok fotoğraf var. Hemen aklın kaymasın Başgann arşiv deyince, fotoğraf deyince aklın yine havalara uçtu. Geri gel geri gel. Dur bir soluklan. O fotoğrafları unut! Bugün konumuz sanatsal bakış. Yani sevdiğin kadının fotoğraflarını nasıl çekeceksin onu öğreteceğiz. Ya da illa ki fotoğrafını çekeceğin obje sevdiğin kadın olmayabilir. Biz sana nasıl güzel fotoğraf çekeceksin anlatalım da sen artık neyi çekersin ona karar verirsin.
Unutmadan! Instagram ya da Facebook değil konumuz, gerçek fotoğrafçılık aklında bulunsun. Gerçi o konuda da sana yardımcı olacak bir iki yazımız olacak.
Fotoğraf makinesinin ve fotoğrafçılığın temeli ışık üzerine ve senin ışığı ne kadar kullanabildiğinin üzerine kurulmuştur. Işığı basitçe 3 ana ayar ile kontrol edebilirsin. Diyafram Açıklığı, Perde Hızı ve ISO (sensör hassasiyeti) denilen ve pozlama üçgeninin temelini oluşturan 3 ayara hakim olduğun sürece harikalar yaratabilirsin. Pozlama mı? Basitçe şöyle bro, makinenin içerisine ne kadar ışık çektiğin ve fotoğrafı ne kadar ışığa maruz bıraktığın anlamına geliyor.
Diyafram Açıklığı
Diyafram denilen terim, aslında bildiğin delik, hadi daha güzel anlatım olsun göz kapağının açıklığı olsun. Ne kadar delik açıksa o kadar çok ışık içeri girer, ne kadar kapalı ise o kadar az ışık içeriye girer. Yani neymiş ortam aydınlıksa göz kapağını hafif kapatacaksın, karanlık bir ortamda ise gözleri kocaman açacaksın ki yeterli ve doğru oranda ışık içeriye girebilirsin.
Peki Başgann bu F olayı nedir, dediğini duyuyoruz! Bak şimdi bu F denilen bir mevzu odak uzunluğu gibi düşünebilirsin. Ama sen çok fazla kafanı yahu nedir bu olay diye kafanı yorma. Önemli olan lensinin ne kadar hassas olduğudur yani bu F harfinin bölündüğü rakamdır. Hani yazıyor ya lensler üzerinde F/1.4 vb. hah işte olay o. F’nin bölündüğü rakam ne kadar küçük ise, lensin o kadar hassas anlamına gelir. Ayrıca, bir o kadar da pahalı anlamına gelir.
Işık oyunu mu bunun neresinde, şimdi elinde F/1.2 50mm. bir lensin olsun, kıymışsın paraya almışsın. Şimdi bu lens bildiğimiz kadarı ile F/16’ya kadar çıkabilir. F gözünün açıklığı gibi düşün. Böl 16’ya ne kadar açıklık kaldı, bayağı kısık. Böl 8’e biraz daha geniş. Böl 1.2’ye bildiğin çıplak kadın görmüşsün gibi fal taşı değil mi? Hangisinde daha çok ışık içeri giriyor ve net görüyorsun. F/1.2 değil mi? Peki, hangisinde daha çok çevredeki diğer objeleri görüyorsun. F/16 değil mi, diğerinde kadın direk odağında, ve çevredeki objeler bulanık değil mi? Bu olaya da alan derinliği denir, bro. Kısacası, F denen olay hem alan derinliğini yönetir, hem de ışığı. Arka fonu bulanıklaştırır, ışığı daha çok içeri alır filan falan. Anladın onu sen (kips).
Perde Hızı (Enstantene)
İçeriye giren ışığın miktarını kontrol ettiğin en ana unsur perde hızıdır. Perdeyi göz kapağın olarak tanımlarsak, perde hızı da onu ne kadar hızlı açıp kapadığındır. Normalde göz kırpması saniyenin 20’de biri sürede gerçekleşir. Fena değil değil mi? Bayağı hızlı. Fotoğraf makinesi ise 30 saniye ile başlar saniyenin 8000’de birine kadar inebilir. Hızı tartışılmaz. Burada da konu basit göz kapağını ne kadar uzun süre açık tutarsan o kadar ışığı içeri almaz mısın? Perde hızının düşük olması demek, o kadar çok uzun sürede o perdenin kapanması demektir. Bu da demektir ki içeriye o kadar çok ışık alıyorsun demektir. Ne kadar hızlı sürede kapatıyorsan o kadar, az ışık içeri alıyorsun demektir.
Aslında bu işin bir boyutudur. Işık haricinde perde hızının önemi nedir dersen? Hareketli objelerin fotoğrafını çekebilme yetini sınırlar. Şimdi bu ne demek Başgann mı dedin? Şöyle anlatayım, karşında çok çekici bir kadın var. Dans etmeye başladı. Muhteşem ve sen 1 saniye içerisinde gözlerini kapattın ve gözlerini bir daha açmadın. Yani, hafızanda sadece o kadının dans etmesi ile ilgili bir kare var. Ama o kare çok net, aynı bir tablo misali. Hâlbuki gözlerini açık tutsaydın, o kadın dansına devam ediyor. Üstündeki kıyafetlerden birkaçından da kurtuluyor ve sen o sırada kayda devam ediyorsun ve yavaş yavaş gözlerini kapatıyorsun. Yalnız, senin işlemci sadece bir kareye yer verebiliyor. O zaman ne oluyor kadının dansının başlangıcı ile üstündeki kıyafetleri çıkardığı tüm kareler tek karede üst üste biniyor. Yani bulanık bir resim açığa çıkıyor, çizgiler kaymış, renkler üst üste binmiş. İşte burada öğreniyorsun ki ne kadar hızlı bir obje ile çalışıyorsan, o kadar hızlı kapatmalısın gözlerini, yani perdeyi ki net görüntü alabilesin.
ISO (Sensor Hassasiyeti)
ISO, sensörün ışığa olan duyarlılığını arttıran bir ayar. Eski zamanlarda film satın alırken belirlenen bir özellikken artık dijital makinelerde makine gövdesi üzerinde standart olarak bulunan bir ayar halini aldı. ISO aslında fotoğrafçılıkta en son çare olarak kullanılan bir çözüm. Neden mi, çünkü ışık öncelikle perde hızı ile kontrol edilir. Çünkü ISO fotoğraf üzerinde kumlanmaya neden olur ve doğal bir ışık ayarı değildir. Yani, temel iki ayar olan enstantane ve diyaframa göre çokta fifi bir ayar olarak açığa çıkar. Gerçi, bu kadar da ağır eleştirmemek gerekir. Karanlık ortamlarda kurtarıcı olarak hayatımıza giriyor.
Şimdi bu ISO’nun ne menem bir şey olduğunu ve ne işe yaradığını sana biraz daha detaylandıralım. Elde çekim yapıyorsun ve perde hızını çok düşürüp daha çok ışığı içeriye alıyoruz ama elimiz doğru pozlamada titrediği için fotoğrafımız bulanık çıkıyor. Ne mi yapacağız ver ISO’yu arkadaş, hızlandır perde hızını ve Evraka!
Bir diğer durum da şudur, diyafram açıklığımız sabit. Gerekli derinliği elde etmek için maksimuma vurmuşuz. Karşımızda öyle bir cisim var ki hızlı hızlı dönüyor, bro. Işık için perde hızını iyice düşürdün ama ne oldu, hareketli cisim bulanık. Ne mi yapıyoruz. Evet! Ver ISO’yu, hızlandır perde hızını, MİSSSS…
Bro, artık fotoğrafcılığın temel bilgilerinden birisine sahipsin. Daha rahat konuya vakıf olman için sana bir de küçük kopya kağıdı hazırladık. Böylece, hangi terim nedir rahatlıkla çözebileceksin. Işığı yönetmen demek, güzel fotoğraflar çekebilmen için en temel öğeyi elde etmiş olman demek. Bunun haricinde bir kaç temel fotoğrafcılık tüyomuz daha geliyor. Artık o tüyolardan sonra moda fotoğrafcılığına da el atarsın. Merak etme biz buradayız. Şimdilik bu şekilde başlayalım. Sen fotoğrafını çekecek kadınları, aman objelerini belirle. Biz de diğer yazıyı hazırlayalım.
Hadi eywalla…
Basgann’a sor! Biz cevaplayalım…
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com