Uyarı: Yalnızca kendini değiştirebilirsin.
Geçen akşam 120 TL verip bir kitap aldım. Her zaman olmuyor. Dile kolay 30 Büyük Britanya Pound’ı kolay kazanılmıyor. Yani bir İngiliz’in saatlik en düşük ücreti olan 6.5 Pound’ın beş katı. En basit işte harcanan beş saat karşılığında alınabilecek eser. Bir kitap…
Bizdeki asgari ücret ise farklı. Aylık hesap öncelik. Çalışanın saatinden çok, işveren daha rahat hesap kitap yapabilsin diye belki, malum başkası adına düşünmek için eğitim alıyoruz, okulda, evde, sokakta. Hem pratik var, hem teorisi. Bizim kültür empatide sınır tanımıyor, başkasını anlama aşamasını hızlıca geçip, kendi yanımıza çekmek istiyoruz. Sanırım yalnız bir kültür bizimkisi. Ülkeyi kastediyorum. Hiç bir yakınlık yeterli gelmiyor, uzaklığımız, yalnızlık hissimiz azalsın istiyoruz. Ve bunu yaptıkça, kendimize benzettiklerimizden oluşan yeni bir yalnızlık kuruluyor. Ve bu böyle süregidiyor. Sınırlara saygılı olmadığımızca, bizim sınırlarımız havada kalıyor.
Ekonomiks… Konu bu ya, başkası adına düşünmek utandırıcı bir konu. Bir kitap için verdiğim ücret, asgari ücretin 8’de biri. Haftada 40 saat desen, 20 saatlik çalışmanın karşılığı. Bir de ekonomik bedeli var. Kitap okuyabilmek için, boş zaman, sakin bir iç dünyası, kendine ait benimsediğin bir alan–metroda bile olsan gerekiyor. Bunların da saat çalışma karşılığı, üzerine fırsat masrafı var. Fırsat masrafı da şu demek. Boş zaman da değerli. Onu kullanarak, diyelim ki bir asgari ücretli iş daha yapabilirsin. Onun yerine kitap okuyarak 20 saatlik çalışmanın karşılığından da vazgeçiyorsun. Örnek bir yana, haftada 80 saat çalışanlara sahiden kolay gelsin, ve bunları okuyanı varsa bravo. Umarım karşılığını alabiliyorlardır.
Dur daha bitmedi. Bir de okuyarak harcadığın zaman var. Böyle düşünürsen, hepsi ne için diye… Spinoza destekli söyleyeceğim, mutlu olman için. Tüm konu da bu. Kendinden gelecek mutluluk, başkalarında saklı bir şey değil. Bir şeyleri paylaşmak, konuşmak, anlamak, insanlarla olası. Öylese diğer insanlara daha çok özenmeliyiz, onlar gibi olmak için ya da onları kendimize benzetmek için değil. Paylaşabilmek için. Birlikte bir kitabı okuyabilmek ve üzerinde konuşabilmek için.
Ekonomiksi her hangi bir insanının istediği kitapları rahatça okuyabilmesine imkan veren ülkeler, medeni ülkelerdir, benim anlayışıma göre. Medeniyet de gün geçtikçe gelişecek ve daha çok insanı bir arada buluşturacak. Bir ofiste, trafikte, restoranda, üretim atölyesinde, okulda, sporda, oyunda… O zaman daha yakınlaşacağız ve ancak o zaman yalnızlığımızın azaldığını hissettiğimiz, evrensel bir insanlığa dahil olacağız.
Elbette her kitap aynı değil, zaten konu da oydu başgann, hadi yine iyisin, hepsini geçip sondan başladıysan, gene yetiştin.
Not: Bir de Benjamin Button ne acayip filmdi. Scott F. yazmıştı, değil mi?
Gideri olmayan yazılar 16, İstanbul, rs
Basgann’a sor! Biz cevaplayalım…
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com