Sana da öyle geldiği oldu mu? Eğlence faktörü diye bir şey olmalı sanki yaptığın işlerde. Mesela bazen sit-com mu yazsam diyorum. Şaka ya şaka. Bir kere kolay değil öyle, dört asıl, iki yancı toplam 8-10 karakter ekseninde dönen hikaye yazmak, bir de sürekli. Hadi yazarlarına para veriyorlar bu işkence için, izleyiciler ne yapıyor bak onu çözmek yürek ister, adına da aşk derler, öyle bir anda silemezler. O derece bilemedim!
Sanırım seyirci dediğinin doğasında var biraz şapşallık, ayıptır söylemesi. Dur dur bak neyi hatırladım. Tazmanya canavarı mı şeytanı mı ne öyle bir çizgi film vardı, sen bilmezsin, orada doğal hayatı izleyen araştırmacılar vardı, gidip Taz’ların salonuna çadırı kuruyorlardı. Herkes farkındaydı onların orada olduğunun. Sen de kendini kendi evinin salonunda sanıyorsun ya başgann, hahah, yanılıyorsun dostum, asıl sit-com’da yaşayan bizmişiz farkında değiliz. Bir Tazmanya canavarımız eksik…
Az önce okuyucuların da önemli bir kısmını melun bir referansla kaybettikten sonra, whatsapp’tan gelen mesaj üzerine ben de bir s -s for stop- verdim. Aramızda kalsın geçen konuşuyoruz, başgann’ın iddiasına göre seviyormuşsun benim yazıları. Ne alakası var, dedim. Öyle denk gelmiştir.
Öyle denk geliyor bazen bir şeyler. Bilen varsa söylesin, nedir, nedendir.
Bir güvensizlik olduğunda veya bir konu karışmaya başladı mı, orayı terk eden çok insan var. Seyirci mantığında takılmak istiyor pek çok kişi. Öylesi daha eğlenceli. İzlemişsindir belki, Her diye bir film vardı, aklı başında adamlar kadınlar OS’larla bildiğin ilişki geliştiriyorlardı, duygusalından. Ne acayip fikir desen de, mantıksız değil. Dizilerle de öyle bir ilişki kuruyoruz. Haftanın en büyük eğlencesi.
Bu arada, aklında olsun, bir gün atraksiyon ya da über diyecek olursan birisine, o iki kelimeyi de güzel Türkçemize kazandırdığıma inanıyorum. Yalnız hiç kolay olmadı, bilesin. Azim ve tekrar gerektiriyor, böyle linguistik atraksiyonlar :)
Yaz yaz bitirmekte zorlanıyorum bir sayfayı, bir de sit-com yazacakmışım. Hadi canım sen de. Hem ne oluyor, unutuluyorlar sonra. En çok 10 sene sonra filmleri falan çekilirse, o da artık günün ruhundan, seyircisinin gençlik hallerinden falan, neyse artık hepsinden uzaklaşmış oluyor. Ananeler geliyor çok yakında, torunlarına “Rachel ile Joey mı, yoksa Ross mı daha iyidiler”den bahsedecekler. Torunlar içinse gene bir fark olmayacak. Yok yahu şaka. Bir kere Internet var, medya arşivleri falan. Bir de eski dizileri oynatan kanallar var TV’lerde. Bir de artık daha bir global insan. Anlatacak konular genişledi bir derece. Tabi illa anlatacağım diyorsan, artık daha dinç olman gerekecek, ki bilmem hangi jungle’da yakalayacaksın da ufaklığı iki söz bir şey anlatacaksın.
İmlayı da yolda bıraktık. Bu iş böyle. Bir seyirci kolay kazanılmıyor.
Basgann’a sor! Biz cevaplayalım…
F: Basgann Facebook Sayfası
T: @basgannasor
M: basgann@basgann.com
DISCLAIMER ! Adamı bir kadın vezir, en az ikisi rezil eder
37
-
Çoğu büyük şehirde bir kahve zinciri bulunur bilirsin bro. O kahve zincirinde
-
Başgann! Monşer’inle tanıştırayım seni: Kendisi bizzat ben oluyorum.